Mektup 70: Düşüş

Karanlık gökyüzünden düşerken görüyorum seni
Zifiri geceye aydınlıklar getiren bir göktaşı gibi

Baş aşağı düşmektesin, kim bilir kaçıncı uykundasın
Görüyorum hızla ilerleyişini, denizin ufkundasın

Çakılacaksın bu gidişle denizin yekpare şirine
Düşeceksin yakalayamazsak seni daha derine

Geçeceksin ışıklı balıkların arasından nefesini tutarak
Sualtı mağaralarını aşacaksın düşüşünü unutturarak

Sıcak akıntılarla sürükleneceksin kıtalar boyu
Göreceksin sahili, kabuğu ve o yemyeşil koyu

Dinleyeceksin kabuktan içeriyi bir uğultu duyacaksın
Kabuğun içinde koca denizi ve aradığını bulacaksın

Sonra yine düşeceksin bu derin denizlere
Gökten bir göktaşıymışcasına incercesine

Bu kez bulacağız kolların açık suların üstünde yüzerek
Uzanmış seni, karnın havada, baş açık göğü izleyerek

İşte bu köylerin hastanelerine, evlerine, okullarına
Taşıyacağız seni halkın koruyan gözeten kollarına

Saracağız yaralarını berelerini urlarını
Yıkacağız bedenindeki zehrin surlarını

Kim bilir belki de kabul etmeyeceksin bu yardımı
O kızıl kuş kanatlarını açaraktan suları yardı mı

Gelecek ve kucaklayacak seni yine göğün üstüne
Bizden ne istersen ona uyarız, emrin baş üstüne

Yine dürbünümle izleyeceğim düşüşünü gökten
Kırık camının ardından bakacağım hayretlen

Boşuna yapmıyorsun bunu evladım tekrar tekrar
Bilirim ki bu düşen çocuk toprağımda bir şey arar

Kalkmak için düşeriz, düşeriz ve kalkarız
Amacımızı söylemeyiz, herkesten saklarız

Yüreğimizin en derin ve temiz köşesine
Tamah etmeyiz el-alemin öte berisine

Bir gün gelecek kimse göremeyecek seni
Unutacaklar beni, unutacaklar düşmeni

Aradığını bulduğun gün, bildiğini sanacaklar
Ve bir sonraki düşüşünde seni taşlayacaklar

Bu yüzden göğsündeki bu mukadder amacı
Anneni korur gibi koru, çeksen de tonla acı

Ben bile yıllardır seyretmekteyken düştüğün haleyi
Bilmemekteyim bunca yıldır gizin ardındaki gayeyi

Bir küçük çocuktum seni ilk gördüğüm sefer
“Bu kabukları n’olur toplayalım teker teker”

Diyordum ki babama parmağıyla işaret etti
Seni, düşmekteydin tıpkı yine bugünkü gibi

Şimdi başka çocuklar parmağıyla işaret ediyor
Bağırıyorlar bir ağızdan “İşte çocuk düşüyor!”

Kırk beşime vardım ben şimdi, sen hala düşmektesin
Benim korktuğum hakikatle her gün yüzleşmektesin

Gurur duyuyorum seninle vazgeçmeyesin yolundan
Düşmeye devam et yıldızların sağından ve solundan

Yorumlar

Popüler Yayınlar