Mektup 14: Hızır


Hızır kızı Leyla'yla dağında oturmakta
Tipide kalmış kafileyi evinde ağırlamakta
Ev soğuk, sohbet sıcak, kafile ocak ocak
Hızır amma inatçı, ha kızdı ha kızacak
Kafile sabırsız, ha bıktı ha bıkacak
Hızır zeki herif, hemen bir şey uyduracak
Başına gelenleri bir bir anlatacak:

Hala anlamış değilim, neler olduğunu!
Bir gün evvel önce yürümekteydim patikada
İki er geldi tuttu yakamdan, götürdüler ite kaka
Beni, ben anlamadan, dövdüler vura vura
Ve savurdular meydana, yarı çıplak yaka paça
Başlardım yalvarmaya 'Suçum ne?' sora sora
Öğrendim onu da...
Suçum özgürlükmüş!
Ben çok özgürmüşüm!
Yüreğimde güvercinler uçmaktaymış kanat çırpa çırpa
Valla inanmayın, yalandır bu da!

Ben özgür değilim, ben yalnızım Leylamla
Yalnız ve işsizim, hatta ve de dişsizim
Hay ben böyle işin! Vallahi gidişsizim
Her işe girişmişim, işte böyle delirmişim
Annem dediydi, ben deliymişim
Yok be yalan, yoksa ben zekiymişim
Kopmuş kolyem, yırtılmış bağrım
Karışmış saçlarım, eskimiş çarıklarım
Yok olmuş çocukluğum, yitilmiş süt dişim...

Misafir ayaklanır, Hızır kızar besbelli
Suratı kırmızı çay gibi bardaktaki ince belli
Koyuverir lafı hemen, kalkmasına izin vermeden
Misafirin ve fırlayıverir yerinden!

Var git kardeş, yok mu senin hiç işin
Yahu adabı var ata bile binişin
Giderken Leylamı da götür, rast gitsin her işin!

Adam güler, ortam yatışır, gülüşler gülüşlere karışır
Hızır devam ederse gece güne karışır!

Hakkolsun gülüşün!
Unutma ki can yakar surat üstü düşüşün
Hem de işe yaramaz, sisteme de sövüşün
Sistem kel alaka, der ki: "Dövüşün!"

Leyla kalkar babasına yanaşır
Sevinen Hızır hemen bağrışır:

Gül mü koktu ne? A benim kızışım
Kurban olam ben senin, yanağımdan öpüşün
Pek güzeldir be senin, her iti övüşün

Misafir inatçıdır, Hızır daha inatçıdır
Kızar da bağırır, kızar da bağırır:

Gelin hele gelin hele, tam buraya üşüşün
Hanem soğuksa da, e napalım üşüyün
Sokulun iyicene, sohbetlen gülüşün
Eğer aşıksanız da, biz bakmayız, öpüşün

Yorumlar

Popüler Yayınlar