Mektup 6: Üçler Şiiri
Cadı yükselir göğe ve bakar durur her yere
Ve acı taşarken gözlerinden, konuşur kendi kendine:
"Başka şans yok, başka şans tanınmadı sana
Şimdi her yeri kaplayacak, yarattığım tantana
Ellerim şimşeklerden yapıldı, gözlerim cehennem çukurlarından
Kan yerine bir tuhaf ab-ı hayat akar damarlarımdan
Vecd ile geçerim kendimden ve görürsün efsunumu
Çıplak ayaklarınla kaçışırsın, 'Ah cehennem bu mu?'
Dersin fakat değildir, o bundan kötüdür
Tüm bunların cezası yaptıklarından ötürüdür
Sorgula kendini, kur vicdan mahkemeni
Biz üçümüz geleceğiz ve tutacağız matemini
Ki üçümüz de birbirimizden heybetliyiz
Bu durağan dünyada bir biz edepliyiz
Seviştik, dövüştük, siz bizi bilirsiniz
Biz üçün üçüncüsünden herhangi üç kişiyiz
Adımız sanımız yoktur, salt özümüz vardır
Özümüze gidemezsin yolu bir uzun yardır
Bu sana son uyarım, aç kulağını dinle sözümü
Bizden olamayacaksın eğer bulamazsan özünü
Aç gözünü fakat kargalar oyacak bil hele
Bir avuç altın bir elmas verir seni ele
Fakat bunlar boşuna, bil istedim gerçeği
Kainatı gösteren bu kocaman merceği
Nitekim siz dikmiştiniz, fakat ne işe yaradı?
Evreni tanımak ne haddinize, bizden öte sana mı?
Her bir çiçek, şu kara toprakta açan
Ve her bal böcek kuş hayvan, dağlara kaçan
Şu gördüğün ovalar, göller, platolar
Ve siz adına dikilen bu camdan şatolar
Aslında hepsi bizim, size yoktur malımız
Tek hediyemiz zehri itüzümünden dalımız
Şimdi hediyenizi yiyin, bilin ki öleceksiniz
Bu kainatın bize ait olduğunu hemen göreceksiniz!"
Cadının arkasından göğe yükselen kocaman gölge
İşte bu kaosa ait birinci elden belge
Adı şeytandır, bulutları deler, dev gibidir
Sühanı malumdur, yeri cehennemin dibidir
Cildi yanmaktadır alev alev, ve yakar her şeyi
"Ey birader tu hemie endişei
Ma bekaa üstühan u rişei"
Dedi ve evrene girdi, geçti eşiği
Artık çıkmaz, bir beladır bu başımıza son kez gelen
Savaşı kazanırlarsa kim olacak asıl kaybeden?
Fakat onlar savaşmazlar, herkes bunu bilmelidir
Çünkü varlıkları zaten kazandıklarının işaretidir
Şeytana laf söyletemem, ciğeriniz yanar
Kalp yaranız bulur yolunu ve kana kana akar
Aklınızı yitireceksiniz, aman görmeyin yüzünü
Yarın eğri büğrü eder bugününüzün düzünü
Ve üçüncüsü yolda, bu varlığın yarısıdır
Kötülüğün anası, şeytanın karısıdır
Yokluk denen şey nasıl ayaklarıyla yürür
Olmayanı olur kılar, bunu nasıl düşünür?
Varlığın yarısı yokluk, karın açlığına tokluk
İnsanlar bağırıyor: "Biz savaşa doyduk!"
Bu üçü sizi dinlemeyecek ey insancıklar
Hatta diyecekler ki size "Ey kancıklar!
Bizi sizden başka kimse çağırmadı
Bizim adımız eşittir insanın adı
Felaketi doğuran yalnız sizin yaptıklarınız
Nasıl inandınız şunlara, nasıl taptınız?
Kendi yarattığınız tanrılara, güven olur mu hiç?
Bak analar hur, babalar ayyaş, çocuklar piç
Biz artık nasıl izin verebiliriz bu düzene?
Hesap vermeniz gerek bu evreni düzene
Artık istemiyoruz şamata, bu değildir oyun
Adam gibi gelin ve günahlarınızı koyun
Tam orta yere meydana, ve herkes görecek
Aksi halde bu oyun hep böyle mi sürecek?
Söz veriyoruz biz üç yok eden, temizleriz bu kara izi
Hatta affederiz pisliğinizi ve yaratırız belki sizi
Yeniden ve daha güzel, daha temiz, daha pak
Ananızın kucağında emmiş gibi sütü ak
Korkmayın bizden, kaos size iyi gelecek
Böylece pek çoğunuz muratlarına erecek"
Ve döndü üçü birbirine fısır fısır başladılar
Konuşmaya, ve üçü de şu hususta anlaştılar:
"Yerden göğe gökten yere herkesi baştan yapalım
Bizi yaratmadan evvel biz onları yaratalım"
Bir bir günahlar çıksın meydandaki kantara
Yeniden başlasın şimdi cümbür cemaat tantana
Yorumlar
Yorum Gönder