Mektup 30: Bağdaş Kurmuş Sesler


Çünkü senin nefesin teneke ruhuma can verdi:
Yağına gıcırtı, dişlisine tıkırtı, buharına homurtu
Kurdu hatırla, çökerdi avurdu.

Yatağımda bağdaş kurmuş oturuyorum. Seni en son bundan iki yıl önce, yine işte karşımda bana böyle şeytani derecede parlak gözlerinle bakarken görmüştüm. Daha o gün ben, seni benimsemeyi seçmiş; benden aykırı bu bedeni hiç yabancılamamıştım. Merak, korkumu yok etmişti. Hatırlıyorum, büyük hayaller kuran küçük akıllarımız vardı. Büyük hedeflere ilerleyen küçük bedenlerimiz, büyük okyanuslarda küçük teknelerimiz...

Seni bensiz, beni sensiz düşünmek aptallık olur. O gün işte, insanın kendisini bedenlerle tamamlamak gafletine düşen bir canlı olduğunu fark ettim. Zira beni tamamlayan sen, ne bedendin ne bendin... Ama muhakkak ki bendendin.

Büyük adamlarla karşılaştırdık kendimizi. Bakma bana kınayan gözlerinle, dedim ya küçük adamlardık. Küçük adımlar atar, büyüdük sanardık. Yanılırdık ama bilmezdik. Çünkü yarının bilgisinden yoksun, cehaletin mutluluğunu yaşardık.

Bana bakmaktan korkma. Zira ben gözlerimi özledim. Arada ayna yok, bilirsin; bana bir yay kadar uzaksın. Sen kirpiğimin ucunda gözyaşım, Anadolu'daki fenerimsin. Kızıl gözlerinle bir semaya bir bana bak. Her türlü güneşi göreceksin.

Verdiğimiz sözleri tutamadık, biliyorum. Gece boyu sarhoştuk ama şimdi ayığız. Ne mutluluk istiyoruz ne acı ne keder. Bize yalnız doğru yeter. Biz doğrunun peşine düştük, alacağız ve gideceğiz. "Yaptığımız gibi olacak." Yanlışın duvarını deleceğiz, deliklerden içeri sızacağız.

Şimdi karşımda bağdaş kurmuş oturuyorsun.
Adın, sanın yoktur; salt özün vardır.
İçimiz devran, dışımız dardır.

İki sene önce seninle tanışmak bir şerefti. İşte şimdi yine kendini akıllı adamlar sanan küçük çocuklarız. Yeniden yapacak ve gelecekte yıkacağız. Pes edip bırakacağız, yine çok ağlayacağız. Kalkıp kalkıp düşecek, düşüp düşüp kalkacağız. Amma yine yolumuza bakacağız: Başka çaresi yok.

Gelecek sana dilediğince izindir.
Çünkü artık tüm zamanlar bizimdir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar