Mektup 36: Alter Ego

Üşüyorum. Bu gece hava çok soğuk.

Üstüme aldığım yorgan kâr etmeyecek. Ayaklarım buz kesmişler. Yorgana daha çok, daha çok sarılıyorum. Bir adamı boğar gibi tıpkı, onu ellerimle boğuyorum. Isınmak için sürtünüyorum. Ben uykuma devam ederken pencerem açılıyor. Gecenin içinden buz gibi bir rüzgar odama giriyor. Boy aynamı bana çevirip yoluna devam ediyor. Odamda bir tur atıp gelip koynuma sokuluyor. Sonra daha çok üşüyorum. Boy aynam titriyor.

Rüyamda bir karanlığın içerisindeyim. Burada önüm, arkam, sağım, solum yoktur. Yalnız sonsuz bir karanlık görüyorum. Ayaklarım altında sonsuz bir karanlık, başım üstünde sonsuz bir karanlık. Gözlerimi karşıya dikiyorum. Bu karanlıkta kendimi apaydınlık görüyorum. Ellerimi uzatıyorum karanlığa sarılmak için. Nafile!

Karanlıkta iki kocaman göz peydah oluyor. Dev gibiler, ben kadarlar, boyum varlar. Korkup geri sendeliyorum. Fakat onlar uzun kirpikleriyle ela ela bana bakıyorlar. Kaşları, burnu, dudağıyla bir yüz ortaya çıkıyor. Koynuna sarı dev dalgalı saçlar düşen kocaman bir surat!

Sarı saçlar yolunuyor, gözler kanlanıyor. Kızcağızın ağzından kanlar boşanıyor.
Karanlık lök kan doluyor; ben sıçrıyorum.

*

Ateşler içindeyim. Sanki soğuk bir yaz gecesinde değil de öğle sıcağında çöllerde gibiyim. Ellerimden, göğsümden ateşler çıkıyor. Bağrım yanıyor, boğulacak gibiyim. Kafesimin içindeki göğsüm sanki atmayı unutmuş gibi atıyor. Abajura uzanıyorum ancak deviriyorum. Bardağım ve saatim de yere düşüyorlar. Yorganı üstümden bir düşman gibi fırlatıyorum. Üşürken dostum olanı yanarken düşmanım ediyorum.

Ela gözleri ve sarı saçları tahayyül ediyorum. Yazdığım öykünün tıpkısının aynısı. Boy aynasına gözlerim gidiyor, titrediğini görüyorum. Belki de ben titriyorum? Yatağın öteki ucuna gidip doğruluyorum. Çıplak bedenime, yüzüme bakacağım. Ateşler içinde yanan göğsümü göreceğim. Yaşadığımı görüp sevineceğim.

Aynada bir karanlık görüyorum. Çıplak bedenimi, göğsümü saran bu karanlık hep ateşi harlandırıyor. Bacaklarıma, boğazıma, karnıma sımsıkı yapışıyor. O bensiz yaşayamaz çünkü o benim. Öleceğim ve onunla doğacağım. Parmaklarım arasından geçişini hissediyorum. Ağzımdan, kulaklarımdan, burnumdan içime doluyorlar. Derim bir tef gibi geriliyor. Derimi yırtıp içeri giriyorlar. Karanlıklar beni benden alacak ama beni ben yapacak.

Gözlerim kızarıyor, canım çok yanıyor, aynada hep görüyorum; dönüşüme tanıklık ediyorum. Birilerinin istediği, birilerinin beslediği, birilerinin korktuğu şey oluyorum. İçime doğru kanıyorum, karanlıkla doluyorum: Ben bugün iki kişi doğuyorum.

Thelma (2017) Soundtrack: https://www.youtube.com/watch?v=QS8F2VYRyYo
Dark Phoenix (2019) Soundtrack: https://www.youtube.com/watch?v=3wiiifvbiY8
Chelsea Wolfe. Feral Love: https://www.youtube.com/watch?v=49MYJkEazIg