Mektup 37. Uyumsuz Gündüz Düşü


"En basit haliyle uyumsuz gündüz düşü, bir hayal kurma bozukluğudur."
(Daydreaming: Gündüz Düşü - Maladaptive Daydreaming: Uyumsuz Gündüz Düşü)

Uyumsuz gündüz düşlerinden bahsetmek için ilk önce basit gündüz düşlerinden bahsetmek gerekir. Gündüz düşleri pek çoğumuzun gün içerisinde kurduğu hayallerdir. Geleceği kurgulamak, günlük yaşamın stresinden kaçmak ve bazen de yalnızca mutlu olmak için hayaller kurarız. Hayal kurmak oldukça normaldir ve günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Uyumsuz gündüz düşleri ise gün içerisinde kurulan hayallerin bazı açılardan "aşırıya kaçması" ve "kontrolden çıkması" gibi durumlardır.

Jerome L. Singer (klinik psikolog) 1963'te profesör olduktan sonra gündüz düşleri üzerine çalıştı. Bugün "hayal kurmanın babası" olarak biliniyor. Çalışmalarıyla  gündüz düşlerinin kişilik ve çocuk gelişimi üzerine etkilerini araştırdı. Eli Somer (klinik psikolog) ise bahsi geçen uyumsuz gündüz düşleri terimini ortaya atan ve tanımlayan ilk kişiydi.

Düşler Nasıl Kontrolden Çıkar?

Hayal kurmanın kontrolden çıkması durumu oldukça görecelidir, biliyorum. Bu yüzdendir ki psikolojik bir durum olarak tanımlanmasına rağmen henüz DSM-5 kapsamına alınmadı. (DSM-5 Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından tanısal bozuklukların teşhisi için yazılmış en güncel kitaptır.) Hatta yine bu göreceli durumdan dolayı, bunu tamamen normal karşılandığı, çoğu psikolog tarafından dikkate değer olmayan bir durum olarak görüldüğü de aşikâr.

Fakat uyumsuz gündüz düşleri, günlük yaşamı aksatması ve bağımlılık yapması gibi tehlikeleri sebebiyle mücadele edilmesi gereken psikotik bir bozukluk olabilir. Hayallerin kontrolden çıkmasından kasıt da tam olarak budur. Uyumsuz hâle gelen gündüz düşleri kişinin sorumluluklarından kaçmasına, dikkatinin dağılmasına, takıntılar geliştirmesine, uyku bozukluklarına, hatta stres ve depresyona sebep olmaktadır.

Uyumsuz gündüz düşlerini psikotik bir bozukluk olarak kabul etmek için bir diğer sebepse kişilerin oldukça belli başlı özellikler sergilemesidir. Nasıl ki kişilik ve takıntı bozukluklarında hastalar oldukça spesifik davranışlarda bulunuyorlarsa, uyumsuz gündüz düşleri için de aynı şey geçerlidir.

1. Uyumsuz gündüz düşü kuran kişiler, günlük ortalama 2 saatlerini yalnızca hayal kurmak için geçirirler. İlerleyen durumlarda bu süre oldukça uzamakta ve kişinin sosyal yaşamının aksamasına da neden olmaktadır.

2. Yine bu kişiler hayal kurabilmek ve buna daha çok vakit ayırabilmek için sosyal açıdan kendilerini izole etmeye meylederler. Çünkü gündüz düşleri herkesin yanında serbestçe yapılamayan, bazı kişisel örüntüler içeren bir durumdur.

3. Uyumsuz gündüz düşleri, kuruldukları süre boyunca takıntılı bir davranışa ihtiyaç duyarlar. Kişiler bunu odaklanma için yaparlar. Bu takıntılar genelde belli yerleri kontrol etme, ileri geri sallanma, tempo tutma, baş sallama, volta atma olarak ortaya çıkar.

4. Bu kişiler günlük bilgi birikimlerinin yanı sıra kurdukları oldukça ayrıntılı gündüz düşlerinin bilgisini bünyelerine kattıkları için hafıza problemleri yaşayabilirler. Çünkü gerçekten de bu gündüz düşleri, çok büyük dünyalar ve sınırsız hikayeler içeren ayrıntılı kurgu evrenleridir.

5. Gündüz düşlerinde kurgulanan olaylar, kişiyi duygusal açıdan oldukça etkileyecek seviyelere gelebilir. Çünkü kişi bu kurguları bilinçli olarak resmen "yaşar" ve "deneyimler" durumdadır. Hayal kurmaya başladığında kısmi olarak gerçek dünyadan soyutlanır ve kendisini kişisel kurgu dünyası içerisinde bulur.

6. Gündüz düşü kurgularında yalnızca mekansal ve zamansal hayaller yaratılmaz. Aynı zamanda karakterler ve tipler yaratılır. Bu karakter ve tipler bazen gerçek hayattan bazen popüler kültürden alınabilirler, bazense tamamen kurgusal olurlar. Gündüz düşü kuran kişiler bu kurgusal karakterlerle sosyalleşirler veya onlarla duygusal ilişkiler içerisinde bulunabilirler.

7. Uyumsuz gündüz düşleri, her ne kadar istekli hayaller olsalar da bağımlılık yapabilir. Çünkü bu kişiler gerçek hayatın istemedikleri yönlerinden kaçmaktadırlar ve bu açıdan bakıldığında bağımlılık durumları oldukça normal karşılanmalıdır.

8. Gündüz düşlerinin kişiyi psikolojik olarak etkilemesinin yanı sıra fizyolojik etkileri de olabilir. Hafıza problemleri dışında baş dönmeleri, baş ağrıları hatta nadiren de burun kanamaları yaşayabilirler.

Gündüz Düşlerinin Özellikleri ve Kişisel Tahminlerim
  • Gündüz düşü kuran kişiler büyük oranda bu kurguların gerçek olmadığının farkındadırlar. Geniş bilgim olmamakla birlikte, belki de ilerleyen durumlarda bu kişiler gerçek ile kurguyu ayırt etmekte zorluklar yaşayabilirler?
  • Kurgusal karakterleriyle sosyalleştikleri için onları konuşturma ihtiyacı duyarlar. Bazen karakterlerin seslerini taklit edebilir ve onların davranışlarını sergileyebilirler. Yüzlerinde onların mimiklerini canlandırır ve geçici olarak benliklerini edinirler. Yine bilgim olmamakla birlikte, belki de bu kişiler kimlik problemleri yaşayabilirler?
  • Gündüz düşü kuran kişiler bazen tetiklenmek için bilinçli olarak müziği kullanırlar. Bazense tam tersi şekilde müzik onları kurgu evrenlerine doğru iter. Her halükarda müzik, kurgu dünyalarına açılan birer kapı görevi görür.
Buraya kadar yazılanlar göz korkutmuş olabilir. Ancak gündüz düşlerinin eksileri olduğu gibi artıları da vardır. Öncelikle yaratılan kurguların kişinin hayal gücünü beslediği kaçınılmaz bir gerçektir. Veyahut bu kurgular geniş hayal gücünden (hatta belki de hiperfantezi'den) kaynaklanıyor olabilir. Yazarlık, senaryo yaratımı ve yaratıcı faaliyetler konusunda bu kişiler muhakkak daha şanslıdır. Kurgusal karakterleriyle olan sosyal ilişkileri empati yeteneklerini geliştirirken düşük seviyedeki gündüz düşleri ise kişiyi motive edip hayata hazırlar.

Gündüz düşleri Freud'un çalışmalarına da konu olmuştur. Düşlerin Yorumu kitabında bu olgudan bahsetmiştir. Psikanalitik açıdan bakınca gündüz düşleri rüyalarla benzerlik gösterir. Rüyalar bilinç dışı ögelerin simgesel dışavurumlarıyken gündüz düşlerinde simgesel bir dışavurum yoktur. İstekler ve arzular orada en çıplak gerçekliğiyle kurgulanır. Kurguda kişiler diledikleri hayatı istedikleri şekilde yaşarlar. Her şeyi kontrol edebilir, sevmedikleri durumları yok edebilirler. Gündüz düşleri, alt ve üst benliği asıl benliğe taşıyan durumlardır. Bilinç dışını bilince yaklaştırır ve öz-eleştirilere fırsat yaratırlar. Belki de incelenmelerinde psikanaliz metotları kullanılabilir?

Kaynakça:

Yorumlar

Popüler Yayınlar