Mektup 56: Bugün Öldüm Ben
Bugün öldüm ben. Zamanın şimdisinde bugünün anlamını bile
bilmememe rağmen bugün öldüm. Bugünün, yarının ve dünün bambaşka şeyler
olmadığını; hepsinin bir iskelet gibi bütün olduğunu gördüm. Halbuki ruhumu
saran hücrelerim varken önceyi ve sonrayı kavramak daha akıllıcaydı. Yaşlanan
hücrelerim olmayınca zamanın da bir anlamı kalmadı.
Öldüm ben. Yaşamın anlamını bilemedim. Amaçlar edinin,
dediler bize. Başarmak için çabalayın bir şeyleri. Yutun sistemin avucunuza
koyduğu hapları. Doğurun, çoğalın, çoğalın; bir makinenin dişleri gibi eksiksiz
ve tam takır çalışın. Aman ha, bozuk parça olmayın. Bunu elimize yaşam diye
verdiler. Halbuki tek mesele hücrelerimizin oluşu, nefes alışımız ve eylemde
bulunabilmemizdi. Ama bize başka türlü yaşam hapları yutturdular. Bizi yaşarken
öldürdüler.
Ben. Ben denen şey tüm o hücrelerden ibaretti. Zamanın
içinde akan, yaşayan ben bendim. Şimdi ne yaşıyorum ne de varım. Böyle bir
durumda insan kendisine nasıl “Ben varım!” diyebilirim. Ne bunu diyebileceği
bir ağız ne de bunları duyacak kulaklar vardır. Kendilik artık mümkün değildir.
Ben, yalnız benden ibaret olmayan kolektif bir şeyin parçası haline
gelmişimdir.
-
Rüyalar aleminde zaman mefhumu eğilip bükülmektedir. On
saniyelik bir rüyaya dalış, bazen bize bir ömür gibi hissettirir. Kimi de tam
tersi tüm gece uyur da rüyasında yalnız bir saniyecik yaşamıştır. Rüya aleminde
devler cüce, cüceler dev olur. Rüyada her şey tersine döner.
Ve rüya günün yansımasıdır. Beni neler etkilediyse, neler
girdiyse ruhumdan ve kulaklarımdan ve gözlerimden içeri ben onları görürüm gece
boyu. Beynim tekrarlar durur öğrendiklerimi şekiller ve sembollerle. Rüyalar
anlatır bana bildiğimi de bilmediğimi de.
Ölüm rüya gibidir. Ölümde ne zaman mefhumu sabit kalmaktadır
ne de bu dünyadan başlı başına kopuktur ölüm. Tıpkı rüyadaki gibidir her şey.
Eğer gün içinde mutlu olduysam, mutlu bir rüya görürüm. Mutsuz olduysam da
mutsuz bir rüya görürüm. Ömrüme genişletirsem bunu; mutlu bir ömür geçirirsem
mutlu bir ölüm beni bekler. Mutsuz bir ömür geçirirsem mutsuz bir ölüm beni
bekler. Elbet iyiler kötülerden mutludur çünkü kötülerin içinde mutluluklarını
kursaklarına tıkayan vicdanları bulunur. İşte cennet ve cehennem bundan
ibarettir.
Ölürüm, an genişler. Bir saniyelik ölümümde ömrüm gözümün
önünden geçer. Neyle bezenmişse dakikalarım, ölümüm de onunla bezenir. Ölümden
sonra yaşam, ölümün gerçekleştiği anda gizlidir.
Yorumlar
Yorum Gönder