Mektup 118: Faydanın Görünmezliği İlkesi Üzerine
Bazı şeyler vardır ki etkilerini yalnızca sonuçlarından anlarız. Yağmur toprağa düştüğünde biz onun mahiyetini değil, çiçeklerin sessizce büyümesini görürüz. Bir lokma yeşil elmada hangi vitaminin hangi hücreyi nasıl onardığını bilmeyiz, bilmemize de gerek yoktur. Çünkü fayda çoğu zaman görünmezdir. Hatta faydanın özü görünmezliktir. Görünür olanın peşine düşen göz, bazen gerçeğin kendisini kaçırır. Bu dünyada birçok şey, neye yaradığını ancak yitirdikten sonra açığa vurur. Bir kitap okuruz misal. Kapatırız kapağını, içinden felsefe çekip çıkardığımızı sanarız ama aslında yıllar sonra bir tartışmada hiç beklemediğimiz bir anda “Bu düşünce nereden aklıma geldi?” diyeceğimiz cümlelerin mayası o kitaptadır. Kitabın hangi cümlesi seni değiştirdi? Tam olarak neyi inşa etti içinde? Cevap bulanık, fayda ise sessizdir. Bir dostla konuşuruz, sohbet basit görünür: Çay, hava durumu, belki birkaç eski hatıra... Ama sonra yalnız geçen...